Ârif-i Rîvgerî Kuddise Sırruhû

Ârif-i Rîvgerî hazretleri, Buhara'nın Gucdüvan yerleşim merkezinin Rîvger köyünde dünyaya geldi. Ârif-i Rîvgerî kuddise sırruhû küçük yaşta Hacegan tarikatının kurucusu Abdülhalık Gucdüvanî hazretlerinin müridi oldu. 

Ârif-i Rîvgerî hazretleri, Abdülhalık Gucdüvanî hazretlerinin irşadıyla bir yandan batınını imar ederken, bir yandan da medrese tahsilini tamamladı. İsmiyle müsemma bir dervişti. Hizmet ve ibadet konularında çok gayretliydi. Kısa zamanda marifet elde etti. Mürşidinin telkini ile bilhassa zamanın kıymetini bilmek hususunda ihtimam gösterdi. Vaktini zayi etmez. Az uyumaya çaba gösterirdi. Ârif-i Rîvgerî hazretlerinin bu azmini, fedakarlığını gören Hızır aleyhisselam onun için dua etti.

Dergahta uzun yıllar hizmet etti. Abdülhalık Gucdüvanî kuddise sırruhûnun halifelerinden biri oldu. Hizmetlerinin sonucunda Abdülhalık Gucdüvanî hazretleri ona insanları irşad etme yetkisi verdi. Ârif-i Rîvgerî hazretleri irşad etme yetkisini kamil zatların, mürşidleri huzurunda şehadet etmeleri ile aldı.

Ârif-i Rîvgerî hazretleri irşada başladığında daha önceki mürşidlerin ali himmetleri onun üzerinde açıkça görüldü. Abdülhalık Gucdüvanî kuddise sırruhûnun dört büyük halifesi vardı. Ârif-i Rîvgerî hazretleri bu zatlardan biriydi. Bu dört büyük halife içerisinde altın silsileyi devam ettirecek, Hacegan tarikatından Nakşibendî tarikatına uzanacak yol Ârif-i Rîvgerî hazretlerine nasip oldu. Abdülhalık Gucdüvanî hazretlerinin vefatından sonra Hacegan tarikatının başına geçti. 

Ârif-i Rîvgerî kuddise sırruhû, tebliğ ve irşat hizmetleri neticesinde pek çok kişinin hidayete ermesine, nicelerinin de velayet makamına yükselmesine vesile oldu. Dünyanın dört bir yanı onun bereket nurlarıyla aydınlanıyordu. En yakından en uzağa kadar tüm beldeler bu zatın taşıdığı feyz altında sırlarını açıyordu. Ârif-i Rîvgerî hazretlerinin yaşadığı Rîvger, dünyanın her yerinden gelen insanların ziyaretgahı oldu. 

Sohbetlerine şöyle başlardı “Allah Teâlâ hepimizi dünya ve ahiretin efendisi ve bütün insanların her bakımdan en yükseği ve en iyisi olan Rasulullah sallallahu aleyhi veselleme tabi olmak saadetiyle şereflendirsin. Çünkü Allah azze ve celle ona tabi olunmasını, ona uyulmasını çok sever. Resulullah aleyhissalatu vesselama uymanın ufak bir zerresi bütün dünya lezzetlerinden ve bütün ahiret nimetlerinden daha üstündür. Hakiki üstünlük, sünnet-i seniyyeye tabi olmaktır.”

Ârif-i Rîvgerî hazretleri, çeşitli rivayetler arasından öne çıkan rivayete göre Hicri 634, Miladi 1236 veya 1237 yılında Rîvger’de ahirete irtihal etti. Altın silsile ondan sonra Mahmud İncîrfağnevî kuddise sırruhû ile devam etti.