Ebü’l-Hasan Harakanî hazretleri 963 yılında Horasan'ın batısındaki Bistam'a bağlı Harakan'da dünyaya gelmiştir. Velilerin büyüklerindendir. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellemin torunlarından İmam Cafer-i Sâdık hazretlerinin soyundan gelen Ebü’l-Hasan Harakanî kuddise sırruhû Hemedan ehl-i beytindendir. Asıl adı Ali bin Ahmet Cafer'dir. Künyesi Ebü’l-Hasan ve Hüseyin'dir. Anadolu'ya gelen ilk evliyalardan, meşhur tabirle alperenlerdendir.

Ebü’l-Hasan Harakanî kuddise sırruhû kendisinden önce yaşayan Bayezid-i Bistamî hazretlerinden üveysi olarak terbiye görmüş ve onun tasavvufi yolunu devam ettirmiştir. Altın silsilenin bir sonraki halkası olmuştur. Yetiştirdiği dervişlerle, alimlerle ve özellikle de mürşid-i kamillerle Anadolu'nun manevi fethini gerçekleştirmiştir.

Harakanî hazretlerinin sağlığında birçok büyük sufi alim, edib ve devlet adamı sohbetinden istifade etmiştir. Ebü’l-Hasan Harakanî kuddise sırruhû tasavvuf yolunun en önemli usullerinden biri olan fütüvvetin pirlerindendir. Cesaret, mertlik, gençlik ve yiğitlik anlamlarına gelen fütüvvet, tasavvufî bir terim olarak başkalarının sıkıntılarını yüklenmek, zorluklarını üstlenmek ve başkalarını kendine tercih etmektir. Bu fütüvvet müessesesi, erenlerin rehberliğinde bir teşkilat halini almış ve Selçuklu-Osmanlı dönemlerindeki ahi ocağının temellerini atmıştır.

Ebü’l-Hasan Harakanî hazretleri Hicri 425 yılının aşure gününde vefat etmiştir. Bu tarih Miladi 1033 yılına denk gelmektedir. Osmanlı Sultanı 3. Murat devrinde Kars Kalesi tamir edilirken makamı bulunmuştur.

Altın silsile ondan sonra Ebû Ali Farmedî kuddise sırruhû ile devam etmiştir.