Asıl ismi Abdullah bin Avf Kureyşî olan Hazreti Ebû Bekir (radıyallahu anh), Peygamber Efendimiz’e (sallallahu aleyhi vesellem) ilk iman eden erkektir. Ashab-ı kirâmın, cennetle müjdelenen on sahabenin ve Raşid Halifelerin en üstünüdür. Cami’ü-l Kur’an, Sıddık ve el-Atik unvanlarıyla bilinen Ebû Bekir radıyallahu anh, yardımseverliği ve cömertliğiyle tanınmıştır. İhtiyaç sahiplerine çokça deve ikram ettiği için Ebû Bekir (develerin babası) künyesiyle anılmıştır.
Hazreti Ebû Bekir radıyallahu anhın, Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellemden iki yaş küçük olduğu rivayet edilir. Fil Vakası’ndan iki yıl sonra dünyaya gelmiştir. Hazreti Muhammed Mustafa’ya (sallallahu aleyhi ve sellem) bağlılığı, sadakati ve sevgisi herkesçe bilinirdi. Miraç hadisesini duyan müşrikler hemen yanına gelip bu olayı sormuşlardır. Hazreti Ebû Bekir, “O söylüyorsa doğrudur” diyerek, ümmete rehber olacak bu sözleriyle “Sıddık” unvanını almıştır.
Hazreti Ebû Bekir Sıddık (radıyallahu anh), Allah Resulü ile birlikte hicret etmiştir. Sevr Mağarası’nda kaldıkları süre boyunca gizli zikri, Peygamber Efendimiz’den öğrenmiştir. Tasavvuf geleneğinde tarikatlar gizli zikir yapanlar ve açık zikir yapanlar olarak ikiye ayrılır. Gizli zikir silsileleri Hazreti Ebû Bekir, açık zikir silsileleri ise Hazreti Ali (keremmallahu veche) üzerinden Peygamber Efendimiz’e ulaşır.
Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) ile Hazreti Ebû Bekir (radıyallahu anh), hicret yolculuğu sırasında Sevr Mağarası’nda konaklamışlardır. Allah Resulü’ne bir zarar geleceğinden endişe eden Hazreti Ebû Bekir’i şu ayet-i kerime ile teskin etmiştir: “Üzülme! Allah bizimle beraberdir.” (Tevbe Suresi, 40) Bu yol arkadaşlığı Kur'an-ı Kerim’de “ikinin ikincisi” iltifatına mazhar olmuştur ve Ebû Bekir Sıddık’ın Allah Resulü’ne bağlılığını göstermektedir.
Hicretten sonra da Peygamber Efendimiz’in yanında olmaya devam eden Hazreti Ebû Bekir, büyük gazvelere katılmış ve sahabenin en seçkinleri arasında yer almıştır. Allah Resulü vefat ettiğinde, ashab-ı kiramı teskin edebilen tek kişi yine Hazreti Ebû Bekir olmuştur. Ümmetin ilk halifesi olarak seçilmek ona nasip olmuştur. Halifeliği döneminde İslam’ın namaz, zekat gibi temel esasları korunmuş; peygamberlik iddiasında bulunan yalancılar bertaraf edilmiştir.
Hazreti Ebû Bekir (radıyallahu anh), Hicri 13, Miladi 634 yılında ahirete irtihal etmiştir. Allah Teâlâ ondan razı olsun. Bu mübarek silsile, kendisinden sonra Selman-ı Farisî (radıyallahu anh) ile devam etmiştir.