Ebu Muhammed Kasım kuddise sırruhû, Hazreti Ebû Bekir Efendimiz radıyallahu anhın torunudur. Babasının adıyla künyesini alır ve kendisine Ebu Muhammed Kasım kuddise sırruhû denirdi. 

İlim sahibi bir zattı. Şüpheli işlerden uzak dururdu. En derin anlam taşıyan hükümleri ve insanların içinden çıkamadığı nice konuları kolaylıkla çözebilirdi. O, gönül zengini bir veliydi. O, güzel huyları kendisinde toplayan Hazreti Ebû Bekir radıyallahu anh gibi bir sahabenin torunuydu. 

Basra, Kufe, Şam, Rey gibi ilim merkezlerinde pek çok alim vardı. Ancak İslami ilimlerde Hicaz alimlerinin yeri daha başkaydı. Hicaz bölgesi alimleri arasında da “fukaha-i seb’a” (yedi büyük fıkıh alimi) denilen ilim sahipleri öne çıkıyordu. Ebu Muhammed Kasım Hazretleri bu yedi büyük fıkıh aleminden biriydi. 

Ebu Muhammed Kasım kuddise sırruhû başta sevgili Peygamberimiz aleyhissalatü vesselamın hanımı, müminlerin annesi Hazreti Aişe radıyallahu anhadan olmak üzere pek çok sahabeden hadis nakletmiştir. Babası şehit edilince Ebu Muhammed Kasım hazretlerine Hz. Aişe validemiz baktı. Bu yüzden onun yanında pek çok ilmi meseleyi yakından öğrendi. 

O vera sahibiydi. Hadis ve fıkıh ilimlerinde imamdı. Zamanın en faziletlerindendi. Ebu Muhammed Kasım Kudüs ruhu bir hac yolculuğunda Kudeyd’de 70 yaşında vefat etti. Kudeyd, Mekke-i Mükerreme'yle Medine-i Münevvere arasında bir yerleşim yeridir. 

Bu büyük zattan sonra Altın Silsile Caferi Sadık kuddise sırruhû ile devam etti.