Keşfü’l-Mahcûb

Ebü’l-Hasan Ali b. Osman el-Cüllâbî el-Hücvîrî kuddise sırruhû Gazne’de doğdu. “Hücvîrî” ve “Cüllâbî” nisbelerini kullanmışsa da Hücvîrî diye meşhur olmuştur. Gazne’de ilk dinî bilgileri aldıktan sonra muhtelif beldelere seyahat etti. Keşfü’l-Mahcûb’da verdiği bilgilerden onun Suriye, Türkistan, Kazvin, Hindistan, Irak, Hûzistan, Azerbaycan, Cürcan, Horasan ve Mâverâünnehir gibi bölgeleri ziyaret ettiği anlaşılmaktadır. Bu seyahatleri sırasında büyük sûfîlerle tanışma ve onlardan istifade etme imkânı buldu. Hicri 465 – Miladi 1072 yılında vefat ettiği kaydedilmektedir.

Ebü’l-Hasan el-Hücvîrî Kuddise Sırruhûnun en meşhur eseri Keşfü’l- Mahcûb’dur. Bu Farsça eserde, tasavvufun fikrî ve amelî konuları sistemli bir şekilde ilk kez işlenmiştir. Eserin ilk sayfalarında bazı temel konular incelendikten sonra biyografi bölümüne geçilir. Bu bölüme Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellemin sahabileriyle başlamış, diğer büyük âlimlerle devam etmiştir. Yüz kadar sûfîyi tanıtan bölümden sonra temel tasavvufî ıstılahlar genişçe izah edilmiştir. Eserin birinci bölümünde ilim, fakr ve dervişlik, tasavvufun mahiyeti, hırka giyme, sûfîlerin fakr ve ihtilafları ile melâmet konuları işlendikten sonra ilk dört halifenin, Ehl-i beyt imamlarının, tâbiîn neslinden zâhidlerin ve diğer sûfîlerin biyografilerine yer verilmiştir. Daha sonra tasavvufî zümreler on iki bölümde incelenir. Bu kısım eserin en orijinal yönünü teşkil etmektedir.

Eserin ikinci bölümü “Keşfü’l-Hicâb” adıyla başlar ve on bir alt bölüme ayrılmıştır. Burada marifetullah, tevhid, iman, namaz, zekât, oruç, hac, sohbet, tasavvufî terimler ve sema perdelerinin sâlike açılması (keşfü’l-hicâb) anlatılır. Hücvîrî k.s., geniş ölçüde Serrâc’ın el-Lüma‘ ve Sülemî’nin Tabakâtü’s- Sûfiyye adlı eserlerinden faydalanmış; bunlardan farklı olarak hayat hikâyesini anlattığı her sûfînin en dikkate değer birkaç sözünü naklederek yorumlamıştır. Netice olarak Keşfü’l-Mahcûb, usul, muhteva ve zengin yorumlarla ilk dönem tasavvuf klasikleri arasında mühim bir mevki işgal etmektedir.