Kûtü’l-Kulûb
Ebû Tâlib el-Mekkî kuddise sırruhûnun hayatı hakkında kaynaklarda fazla bilgi yoktur. Aslen İran’ın batısındaki Cebel bölgesindendir. Mekke’de uzun süre kaldığı ve burada yetiştiği için Mekkî nisbesini almıştır. İmam Gazâlî rahmetullahi aleyh ve Abdülkadir-i Geylânî kuddise sırruhû üzerinde önemli tesirleri olmuştur. Öğrenimine Mekke’de başlayan ve burada hadis tahsil eden Ebû Tâlib, çeşitli beldeleri dolaşmış, hayatının son yıllarını Bağdat’ta vaizlik yaparak geçirmiş; Hicri 386 – Miladi 996’da burada vefat etmiştir.
Ebû Tâlib el-Mekkî kuddise sırruhûnun en önemli ve günümüze kadar gelen tek eseri, Kûtü’l-Kulûb’dur. Bir tasavvuf klasiği olan Kûtü’l-Kulûb müellifinin yaşadığı asır, tasavvuf ehli ile ona karşı olanların münakaşa halinde bulundukları bir dönemdir. Bu eserin, iki taraf arasında bir köprü kurmak ve tasavvufun Kur’an ve sünnet-i seniyye çizgisinde bir ilim olduğunu ortaya koymak amacıyla kaleme aldığı söylenebilir.
Ebû Tâlib el-Mekkî kuddise sırruhû, Kûtü’l-Kulûb’da Hicrî 4. – Miladi 10. asırda yaygın fikirleri ve tasavvufî cereyanları genel hatlarıyla anlatır. Tasavvufî meseleleri tamamen âyet ve hadislerin ışığında ele alır. Kûtü’l-Kulûb, tasavvufun ilmî ve amelî meselelerini konu edinen temel kaynaklarından biridir. Ayrıca tasavvufun amelî örnekleri ve incelikleriyle dolu olan eser, Sünnî tasavvufun ilk kaynaklarından biri olma özelliğine de sahiptir.