Hayâ
“Hayâ” kelimesi sözlüklerde “utanma, sıkılma, edep, namus, Allah korkusu ile günah olan şeylerden kaçınma” anlamlarına gelir. Dilimizde de ahlâkî bir kavram olarak kullanılan hayâyı meşhur lügatçi Râgıb el-İsfahânî rahmetullahi aleyh şöyle tarif eder: “Nefsin çirkin, fena işlerden içe çekilmesi, sıkılması veya çekinmesidir.”
Tasavvufi bir kavram olarak ise hayâ; “Her türlü zâhir ve bâtın günah ve isyandan uzak durmakla birlikte Hakk’a yakınlığın doğurduğu çekinme ve acizliğini bilme hali olup, iddiadan ve nefsine arka çıkmaktan vazgeçmektir.”
Hayâ hem sevgi hem saygı içerir. Hayâ sahibi kusur ve günahlarının farkındadır; bu sebeple Hakk’a karşı daima boynu büküktür. İmam Sülemî kuddise sırruhû der ki: “Hayâ, üzerine düşen vazifelerdeki kusur ve ihmâlinin farkında olarak itaat ve ibadete gayret etmektir.”