Zikir
Sözlükte, hatırlamak, anmak, bir şeyi koruyup ezberlemek, dua ve öğüt gibi anlamlara gelen “zikir”, tasavvufun ana kavramlarından ve Hakk’a varma usullerinden biridir. Zikir, unutmanın zıddıdır. Allah Teâlâ’yı sürekli hatırlamak ve bu sayede gaflet perdesinden kurtularak bilinçli bir kulluğa geçmek için yapılan tesbihtir. Zikir, Allah Teâlâ’yı belirli kelimelerle anmaktır ki, amacı sürekli hatırlama haline geçmek, nefs perdesini yırtmak ve kâinatta sürekli Allah’ın tecellilerini seyrederek O’na hakiki kullukta bulunmaktır.
İnsan son derece unutkan bir varlıktır. Dünya meşgalesi ve koşuşturmacası da bu unutmanın derecesini sürekli arttırmaktadır. Halbuki her varlığa hak ettiği kadar değer vermek gerekir. Dünya hayatı geçicidir. İçindekiler de yok olmaya mahkûmdur. Geçici bir konaklama yeri olan dünyaya hiç ölmeyecekmiş gibi kıymet vermek insanın kalbinin zamanla kararmasına ve maneviyata kapanmasına sebep olur. Bu durum ise kişinin kalbini ve Allah’ı unutmasına yol açar. Sonuç ise zikirsiz bir ömürdür ki, bu da insanın ahiret hayatı için büyük tehlikedir. İşte zikir, kararıp uyuşmuş kalplerin ilacı, manevi hastalıkların devası, Allah Teâlâ’ya yaklaşmaya ve gaflet perdesinin yırtılmasına vesiledir.